Urla : Urla : Ege Bölgesi'nin tüm özelliklerini tasiyan cennet Urla, Izmir'in batisinda, 38 km. uzaklikta, kendi adini tasiyan yarim adanin orta kisminda yer alir. Urla, tarih boyunca bir kültür merkezi olmustur. Yapilan kazilarda ele gecen eserler arasinda, Hititlere ait Gaga agizli sürahi cikarilmistir. Limantepe Hoyugu kazilarinda ele gecen buluntulara gore, Klazomenai Limani'nin dunyanin en eski ve en düzenli limani oldugu ortaya cikmistir. Klazomenai' de bulunan eserler, Louvre Muzesi ve Atina Milli Muzesi ile Izmir Arkeoloji Muzesi'nde sergilenmektedir.

UYDUDAN CENNET URLAMIZ…

 

UYDUDAN URLA ….

 

KONUM:

HAVAALANINA 45 KM

IZMIR'E 38 KM UZAKLIKTA

URLA'NIN MESHUR KUGULU KAVSAGI URLAYI ZIYARETE GELENLERE HOSGELDINIZ DER GIBI….

NÜFUS:

1997 Genel Nüfus Sayimina Göre Urla Kesin Nüfusu 42585 dir.

AVANTAJLARI:

* DENIZLE ICICE  BIR KASABA HAYATI YASAMAK ISTEYEN HERKESIN TERCIHI URLA

*SEHRIN KOTU HAVASINDAN UZAK, DOGA ILE ICICE, SESSIZ SAKIN

*SEHIRE SADECE VE SADECE 18 KM UZAKLIKTA (OTOBAN ILE ARTIK ULASIM COK KOLAY) 

*CARPIK KENTLESMEDEN UZAK,VILLA YA DA CIFTLIK HAYATI YASAMAK ISTEYENLERE

*EGE KIYISINDA BIR SAHIL KASABASINDA YASAMA AYRICALIGI

*URLA SOSYAL TESISLERI HAVUZU,ALISVERIS YERLERI (SOK MARKET,TANSAS,KILINC IS MERKEZI,PAZAR YERI,MERKEZ LOKANTASI ILE ...),SOSYAL YAPISINI KORUMASI

*BIR COK SANATCIYA EV SAHIBLIGI YAPMIS TARIHI BIR YERLESIM YERI URLA: TANJU OKAN,NECATI CUMALI,YORGO SEFERIS...

*MISAFIRPERVER, SICAK INSANLARI ILE

HARIKA BIR YERLESIM YERI URLA   :)

SEHIRIN KOTU HAVASINDAN UZAK DOGA ILE ICICE  SESSIZ SAKIN

*BIR COK SANATCIYA EV SAHIBLIGI YAPMIS TARIHI BIR YERLESIM YERI URLA:TANJU OKAN,NECATI CUMALI,YORGO SEFERIS....

*SEHIRE SADECE VE SADECE 38 KM UZAKLIKTA (OTOBAN ILE ARTIK ULASIM COK KOLAY) 

*CARPIK KENTLESMEDEN UZAK,VILLA YADA CIFTLIK HAYATI YASAMAK ISTEYENLERE

*EGE KIYISINDA BIR SAHIL KASABASINDA YASAMA AYRICALIGI

*URLA SOSYAL TESISILERI HAVUZU,ALISVERIS YERLERI (SOK MARKET,TANSAS,KILINC IS MERKEZI,PAZAR YERI,MERKEZ LOKANTASI ILE ...),SOSYAL YAPISINI KORUMASI

*MISAFIR PERVER,SICAK INSANLARI ILE

HARIKA BIR YERLESIM YERI URLA   :)

TÜRK MÜZIGININ ÖNEMLI SESLERINDEN TANJU OKAN URLA ASIGIDIR.

Annesi Urlali olan Tanju Okan ; Urlali degilse de Urla'ya yerlesmis , Urla sevdasi yuzunden adi Urla ile birlikte anilir olmus , Urla'da hayata gozlerini kapamis sanatcilarimizdandir.

TURK EDEBIYATININ DEGERLI ISIMLERINDEN NECATI CUMALI URLALIDIR.

Necati Cumali, Necati Cumali, 13 ocak 1921'de, su an Kuzey Yunanistan'da bulunan güney Makedonya kasabasi Florina'da dogdu. 1922 yilinda, Bati Trakya disindaki tüm Yunanistan'da yasayan türkler gibi, Türkiye'ye göç etmek zorunda kaldi ailesi. Florina'da hatirlayabilecegi bir hayati olmamasina ragmen, Cumali anne ve babasindan uzun uzun dinledigi makedonya hikayelerini, ailesinin geçmisini, önce notlar alarak yaziya döktü, bölgeye yaptigi bir kaç gezi sonrasinda da iki kitabinda o zamanlari anlatti. Bunlardan makedonya 1900, babasinin agzindan Florina ve çevresinin, kendi ailesinin ve dönemin anlatildigi bir hikaye kitabi. Daha sonra filme de çekilen Dila Hanim uzun hikayesi de bu kitabin içinde yer aliyor. Makedon geçmisi ile ilgili yazdigi ikinci kitap ise, babasinin dayisinin oglu olan Zülfikar bey'in hayatini anlattigi romani viran daglar. Ayrica daha çok annesinin anlattigi hikayelere dayanarak hazirladigi kaylar adli bir eseri daha oldugu biliniyor, ancak bu kitap henüz basilmadi.

Necati Cumali'nin ailesi, mübadele sonrasinda Izmir'in Urla kasabasina yerlesti. Cumali ilkokul yillarini Urla'da geçirdi. Daha sonra Izmir'de yatili okurken ve üniversite yilllarinin yaz aylarini yine Urla'da, ya kasabada, ya da Urla'ya yakin çiftlik evinde geçirdi. Ankara'da hukuk egitimini tamamladiktan bir süre sonra, 1948-1957 yillari arasinda urla ve izmir'de avukatlik da yapti. bu nedenle Urla ve çevresi, biraz daha genisletirsek, Ege bölgesi, Cumali'nin eserlerinde belirleyici bir unsur olarak yer aldi. Özellikle tütün emekçilerini anlattigi roman üçlemesi ("tütün üçlemesi" olarak nitelendirebilecegimiz tütün zamani/zelis, yagmurlar ve topraklar, aci tütün) ve filme çekilip Türkiye'ye ilk uluslararasi sinema ödülünü kazandiran susuz yaz, hep Ege topraklarinda yasam mücadelesi veren halkin hayatlarini yansitti.

Türk edebiyatinin en önemli ustatlarindan olan Necati Cumali, 10 Ocak 1980'de hayata gozlerini yummustur.Bu onemli sanatcimiz,yazdigi sayisiz hikaye,roman ve siirlerle,Türk edebiyatina unutulmaz eserler birakmistir.Necati Cumali da bir Urla sevdalisiydi.

 

  

CAGDAS OZGUR DUSUNCENIN BABASI ANAKSAGORAS URLALIDIR.

Atina'da doga felsefesini ogreten ilk ogretmen, Platon ve Aristoteles'in hocasi ve felsefenin onculerinden Anaksagoras, Urlalidir. Anaksagoras Urla'da dogmus, daha sonra Atina'ya yerlesmistir. Dinsizlikle suclanan Anaksagoras, ölüm cezasina carptirilmistir.Devlet adami olan arkadasi Perikles'in ustun cabalari ve tanikligi ile beraat etmis ve Lapseki'ye gidip, orada ölmüstür.Gunesin bir ates kuresi oldugunu soyleyen ve yine tarihte ayin isigini gunesten aldigini ilk soyleyen O'dur. Anaksagoras'a gore, ne varliga gelis, ne de yokluga gidis vardir.Yalnizca birlesme ve ayrisma vardir.

NOBEL ODULLU YUNAN EDEBIYATCI YORGO SEFERIS URLALIDIR.

KÖKLERI ILE URLA ISKELE'YE SARILMIS BIR ULU AGAÇ:YORGO SEFERIS

GIORGOS SEPHERIADES

Yunanli sair Yorgo Seferis ( asil adi, Giorgios Stylianou Seferiades ) 13 Mart 1900'da Izmir'de dogdu, 20 Eylül 1971'de Atina'da öldü. Yasaminin ilk on dört yili Izmir'in Urla ilçesinin iskele mahallesinde geçti. 1914'te ailesi ile Atina'ya göç etti. Paris'te hukuk okudu. ikinci Dünya Savasi'na kadar ingiltere'de dis islerinde çalisti. Savas sirasinda sürgündeki Yunan hükümetinde yer aldi. Arnavutluk, Güney Afrika, Misir, Türkiye, Lübnan, Suriye'de elçi müstesarligindan büyükelçilige dek çesitli kademelerde görev aldi. 1947'de Atina Akademisi Ödülü'nü, 1963'te Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandi. Yunan edebiyatindan Simgeciligin öncüsü, 1930 kusaginin önde gelen temsilcisidir. incelikli lirizmi ve canli dogal söyleyisi ile halkinin ve çagdas insanin trajik durumunu yansitmistir.

 

 

 

SKOPELIANOS DA URLALIDIR

Anilardan bile silinme cezasina carptirilan Roma imparatoru Domitianus'un Izmir ve Urla icin koydugu saraplik uzum uretmeme yasagini dahiyane bir bulusla kaldiran Skopelianos, Urlalidir.

 ASKIN NUR YENGI ILE HALUK BILGINER URLA'DA EVLENDI

 

 

Tiyatro ve sinemanin ünlü aktörü Haluk Bilginer, pop sarkicisi Askin Nur Yengi ile Izmir'in Urla ilçesi'ndeki kiyilan nikahla hayatini birlestirdi.Bir süredir ask yasayan tiyatrocu Haluk Bilginer ile pop müzik sanatçisi Askin Nur Yengi, dün Bilginer ailesinin Izmir'in Urla ilçesindeki malikânelerinde evlendi. Nikâh törenine, aralarinda Sezen Aksu, Beyazit Öztürk, Demet Sagiroglu'nun bulundugu 100 kisilik davetli toplulugu katildi. Konuklara gece için özel olarak hazirlanan gözleme, çigköfte, sambali ikram edildi. Gecede Askin Nur Yengi'nin orkestrasi da hazir bulunurken, Sezen Aksu, Demet Sagiroglu ve Askin Nur Yengi mini birer konser verdi. Çiftin balayi için Yunan adalarina gidecegi ögrenildi.

DUNYADA ISMI URLA OLMAYIP, DAHA SONRADAN URLA ADINI ALMIS IKI YER VARDIR :

1. Girit'te bulunan Nea Klazomenai

2. Yine Yunanistan'da Vourla Kamena; (yanmis Urla demekmis!)

Urla sevdasindan olsa gerek, bu iki yere Urla'yi hatirlatan isimler verilmis.

URLA'NIN DOGAL GUZELLIKLERI:

 

 

BARDACIK iNCiRi KIRMIZI ÜZÜMÜ

MIS KOKULU DOMATI (DOMATESI) MESHUR LEZZETLI KINALI BAMYASI

HER TURLU TAZE SEBZE VE MEYVAYI BULMA IMKANI

 

 

 

UZUM BAGLARI MESHUR EKMEGI

 

SU ÜRÜNLERi

MESHUR KATMERi ALTIN SARISI LEZZETLI ZEYTIN YAGI VE ZEYTINI

KOSVURLAR KAHVEHANESi

 

 

iSTE EN BUYUK ZEVK ÇAY ODUN ATEsiNDE PisiYOR Çaylar üçlendi…

TUM YORGUNLUKLARI

BIR ANDA SILEN ÇAY ,

HERSEY DOGAL,GÖSTERiSSiZ…

 

URLA'NIN TARIHI:

Antik zeytinyagi isligi, Klazomenai kentinde yasayan ionlar tarafindan insa edilmis ve isletilmistir. Klazomenai antik kenti ile ilgili buluntular, Türkiye'nin bati kiyisinda, günümüzde Izmir'e (eski çagda Smyrna) bagli Urla ilcesinin, Karantina Adasi'ni da icine alan iskele mahallesinde ve civarinda aciga cikarilmistir. iskele Mahallesi, Izmir Körfezi'nin güney kiyisinin ortalarinda yer almaktadir. M.Ö. ikinci bin yillarinin sonuna dogru, Dorlar'in Orta Avrupa içlerinden asagiya, Yunanistan Yarimadasi'na inmeleri ile meydana gelen Ege göcleri sonucunda ionlar, Yunanistan yarimadasindan Anadolu'ya gecerek, Izmir Körfezi'nden Mandalya Körfezi'ne kadar uzanan ve Khios (Sakiz) ile Samos (Sisam) adalarini da içine alan bölgeye yerlesmislerdir. Onlarin Bati Anadolu'ya geçmelerine neden olan Ege göcleri, o zamanki dünyada büyük kargasalara yol acmis, pek cok kavmi yerinden etmis ve Troia gibi bir cok kent devletinin, hatta Hitit imparatorlugu gibi büyük devletlerin bile sarsilmalarina, yikilmalarina neden olmustur. ionlar, bu ortam icinde yeni yurtlarina gelerek kentler kurmuslar ve yerlestikleri bölgeye bundan böyle "ionia" adini vermislerdir. ion kolonizasyonu olarak adlandirilan bu olay, zaman icerisinde yayilmaya dönüsmüs, önceleri iki Aiol sehri olan ve Izmir körfezi kiyisinda bulunan Smyrna (Eski Izmir) ile Phokaia (Eski Foça) Aiollerin elinden koparilip alinmis ve birer ion kent devletine dönüstürülmüstür. Panionion'da toplanan ion'larin, güneyden baslayarak ilk kentleri Miletos'tur. Hemen sonra Myus ve Priene gelir; bu kentler Karia bölgesinde kurulmuslardir. Lydia bölgesinde Ephesos, Kolophon, Lebedos, Teos, Klazomenai, Phokaia vardir. Tarihci Herodotos, (M.Ö. 490–425) on iki ion kent devleti arasinda Klazomenai'nin de bulundugunu bildirmektedir. Klazomenai Kenti'ne ait kalintilar M.Ö. 5. yüzyil disinda anakarada bulunmaktadir. Verilere göre, M.Ö. 5. yüzyil yerlesmesi Karantina Adasi'ndadir. Ele gecen buluntular, kentin  M.S. 7. yüzyila dek varligini sürdürdügünü göstermektedir.

ioniali gözlemci doga düsünürlerinin ionia toplumuna önemli yararlari olmustur. Bu düsünürler arasinda Thales, Anaksimenes, Anaksimandros ve Klazomenai'li Anaksagoras sayilabilir. Bu filozoflarin dogayi gözlemeleri sonucunda elde ettikleri bilgiler,  ionia'da endüstriye de yansimis gibi görünmektedir. Klazomenai antik kentinin zeytinyasgi fabrikasindaki bilesik kaplar esasina göre çalisan yag ayristirma sistemi, bunun göstergelerinden biri olmalidir. 

Antik zeytinyagi isligi, Klazomenai kentinde yasayan ionlar tarafindan insa edilmis ve isletilmistir. Klazomenai antik kenti ile ilgili buluntular, Türkiye'nin bati kiyisinda, günümüzde Izmir'e (eski çagda Smyrna) bagli Urla ilçesi'nin, Karantina Adasi'ni da içine alan iskele mahallesinde ve civarinda açiga çikarilmistir. iskele Mahallesi, Izmir Körfezi'nin güney kiyisinin ortalarinda yer almaktadir. M. ö. ikinci bin yillarinin sonuna dogru, Dor'larin orta Avrupa içlerinden asagiya, Yunanistan Yarimadasi'na inmeleri ile meydana gelen Ege göçleri sonucunda ionlar, Yunanistan yarimadasindan Anadolu'ya geçerek, Izmir Körfezi'nden Mandalya Körfezi'ne kadar uzanan ve Khios (Sakiz) ile Samos (Sisam) adalarini da içine alan bölgeye yerlesmislerdir. Onlarin Bati Anadolu'ya geçmelerine neden olan Ege göçleri, o zamanki dünyada büyük kargasalara yol açmis, pek çok kavmi yerinden etmis ve Troia gibi birçok kent devletinin, hatta Hitit imparatorlugu gibi büyük devletlerin bile sarsilmalarina, yikilmalarina neden olmustur. ionlar, bu ortam içinde yeni yurtlarina gelerek kentler kurmuslar ve yerlestikleri bölgeye bundan böyle "ionia" adi verilmistir. ion kolonizasyonu olarak adlandirilan bu olay, zaman içerisinde yayilmaya dönüsmüs, önceleri iki Aiol sehri olan ve Izmir körfezi kiyisinda bulunan Smyrna (Eski Izmir) ile Phokaia (Eski Foça) Aiol'lerin elinden koparilip alinmis ve birer ion kent devletine dönüstürülmüstür. Panionion'da toplanan ion'larin, güneyden baslayarak ilk kentleri Miletos'tur; hemen sonra Myus ve Priene gelir; bu kentler Karia bölgesinde kurulmuslardir. Lydia bölgesinde Ephesos, Kolophon, Lebedos, Teos, Klazomenai, Phokaia vardir. Tarihçi Herodotos, (M.ö. 490–425) on iki ion kent devleti arasinda Klazomenai'nin de bulundugunu bildirmektedir. Klazomenai Kenti'ne ait kalintilar M.ö. 5. yüzyil disinda anakarada bulunmaktadir. Verilere göre, M.ö. 5. yüzyil yerlesmesi Karantina Adasi'ndadir. Ele geçen buluntular, kentin  M.s. 7. yüzyila dek varligini sürdürdügünü göstermektedir.

ioniali gözlemci doga düsünürlerinin ionia toplumuna önemli yararlari olmustur. Bu düsünürler arasinda Thales, Anaksimenes, Anaksimandros ve Klazomenai'li Anaksagoras sayilabilir. Bu filozoflarin dogayi gözlemeleri sonucunda elde ettikleri bilgiler,  ionia'da endüstriye de yansimis gibi görünmektedir. Klazomenai antik kenti'nin zeytinyagi fabrikasindaki, bilesik kaplar esasina göre çalisan yag ayristirma sistemi bunun göstergelerinden biri olmalidir. 

 

 

 

Urla'da Suan harabe haline gelmis tasevler

Resim 02. urla iskele'de Klazomenai Zeytinyagi Fabrikasinin kazilar sonucunda ortaya çikan durumu

 

OLIVE PARK: KOMiLiN KATKILARIYLA KURULMUSUTUR.

 

 

 

 

 

Helenistik - Roma Devri

 

 

Urla çok eski bir yerlesim merkezi özelligindedir. Tarihi M.Ö. 2000 yillarina kadar uzanir. Urla'nin o devirlerdeki adi Klazomenai'dir. M.Ö. 2000 yillarinin sonlarinda Ege göçleri sonucu, Dor'larin orta Avrupa içlerinden asagiya, Yunanistan'a inmeleri ile Yunanistan'da oturan ion'lar Anadolu'ya geçerek Izmir Körfezi'nden Mandalya Körfezi'ne kadar uzanan bölgede yerlesmislerdir. O devirlerdeki kargasadan dolayi Anadolu'ya gelerek yeni kentler kurmuslar. Hatta Hititler gibi büyük devletler bile bu kargasadan etkilenmistir. Bu bölgeye ionia adini vermisler. ion kolonizasyonu olarak adlandirilan bu olay, zamanla yayilmis ve Smynnaa (Eski Izmir) ve Phokaia(Eski Foça) Aiollerin elinden koparilip alinmis ve birer ion kent devletine dönüstürülmüstür.

  

 

Klazomenai antik kentinin kalinrilari Urla'nin iskele mahallesinde bulunmaktadir. su anda kazilar halen devam etmektedir. Bir kismi Karantina Adasi üzerinde bulunmaktadir. Çikarilan önemli kalintilardan birisi de o devirlerde kullanilan bir zeytinyagi fabrikasidir. Agaçli yolun (Mithat Pasa Caddesi) iskele tarafinda batisinda bulunmaktadir.

 

 

Klazomenai M.Ö.188 de, Roma'nin Pergamon Kralligi'nin müttefiki olarak yer aldigi, Suriye Kralligi ile yapilan Apemai barisindan sonra, Romali'lar tarafindan özgür birakilan sehirler arasindadir.Ayrica Drymussa (Uzunada) Adasi'da Klazomenai'a eklenmistir. Arkeolojik bulgular Klazonmenai Kentinde yerlesimin en geç M.S. 5. Y.Y. baslarina kadar devam ettigini göstermektedir. Bizans döneminde Piskoposluk listesinde adi geçen Klazomenai kentinin bazi arkeolojik deliller isiiginda eski kent arazisi içinde kalan ve günümüzde Gülbahçe olarak adlandirilan yerde bulunmaktadir.

Helenistik-Roma döneminde anakara bosaltilmis ve Karantina Adasi'ndaki yerlesim önem kazanmistir. Karantina Adasi'nin dogu kiyisindaki modern plajin içerisinde Helenistik-Roma dönemi villalarin duvarlari ve deniz içindeki temelleri gözlenebilmektedir. Adanin kuzeyindeki tepenin en yüksek noktasinda bir tapinak bulunmaktadir.

Bu tapinagin terasinin kuzeyindeki bir yigintidan Arkaik dönem oturan kadin heykelciklerinin Helenistik dönem kopyalari elde edilmistir Karantina Adasi'nda çikarilan çesitli arkeolojik eserlerden yerlesimin M.S. 5. Y.Y.'a kadar devam ettigini göstermistir.

 

 

 

 

Bir zamanlar Urlada tarihi zeytin yagi isligi sikim makinesi vardi…

 

 

Türk Devri

Türkler 1071 Malazgirt Savasindan sonra Anadolu'ya daha sistemli bir sekilde yerlesmeye baslamislardir. Kendi Türk-islam kültürlerini Anadolu'da yerlestirmis ve karsilikli kültür alisverisiyle Anadolu uygarligi ortaya çikmistir. Bu sekilde Anadolu'da ilk büyük Türk Devleti Anadolu Selçuklulari olmustur.

Türklerin Ege Denizine ve Izmir'e ulasmasi 1080 li yillarda Çaka Bey tarafindan gerçeklestirilmistir. Izmir artik bir Bizans sehiri degil bir Türk sehri olmustur. Çaka Bey Türklerin ilk donanmasini da kurmustur. Bu sayede kiyi sehirlerini de ele geçirmistir. Bu sehirler arasinda Klazomenai'de vardir. Çaka Bey'in kurdugu beylik kendi ölümüyle birlikte dagilmistir. Bu tarshten sonra iki yüzyil kadar Bati Anadolu'da Türk - Bizans mücadelesi olmustur.

1243 yilinda Anadolu' giren Baycu Noyan komutasindaki Mogollar Anadolu Selçuklular'in zayiflamasina sebep olmustur. Anadolu Selçuklular'in 1308 yilinda yikilmasiyla Anadolu'da beylikler dönemi baslamistir.Bu beyliklerden Aydinogullari Beyligi Bati Anadolu'da kurulmustur. Aydinogullari Beyligi 1308 yilinda Germiyanogullari Beyligi Subasisi Aydinoglu Mehmet Bey tarafindan kurulmustur. 1330 yillarinda Izmir ve Urla'yi topraklarina katmistir. Bu Aydinoglu Umur Bey ve ibrahim Bahadir Bey tarafindan gerçeklestirilmistir. Aydinogullari sahilden 4 km içeride yeni bir yerlesim yeri kurmuslardir. XIV. Y.Y. sonlarina ait bulunan eski kayitlarda Urla'dan Karye Pazari olarak bahsetmektedir. Urla ilk kuruldugu yillardan itibaren bir pazar yeri olma özelligindedir. Bunda liman ve Çesme'nin ticaret merkezi olmasi etken olmustur.

1390 yilinda Osmanlilar'in eline geçmistir. Yildirim Bayezid'in Timur'a karsi Ankara savasini kaybetmesiyle tekrar el degistirmis ancak Anadolu Beylikleri 1425-1426 yillarinda II. Murat tarafindan ortadan kaldirilmistir. Bu dönemlerde Urla ticaret alaninda hizla gelismistir. Urla'da 200 kadar dükkan bulundugu anlasilmaktadir.

1520-1540 yillarinda Urla'da 2000 vergi mükellefi bulunmaktadir. Urla'da bulunan dükkanlarin ve sekiz köyün geliri 1523'te Kanuni'nin annesi Hayfa Sultan'in Manisa'da insa ettigi külliyesine aktarildigi bilinmektedir.

Tarihi kayitlardan elde edilen bilgilere göre XVI. Y.Y. baslarinda Izmir gümrügünün geliri 80000 akça, Urla gümrügünün geliri ise 30000 akça'dir. Bu kayitlardan Izmir ve Urla iskeleleri sadece Osmanli limanlari arasinda ticari etkinliklerde bulunduklari anlasilmaktadir. Bu dönemlerde dis ticari baglatilarda Çesme limani kullanilmaktaydi.

 

Urla'daki deniz ticareti XVI. Y.Y. sonlarinda gerilemeye baslamistir. Ticaret gemileri artik Urla limanina ugramamaktaydi. Bunun en önemli sebebi büyük Türk denizcisi Piri Reis'in dedigi gibi bu sularin korsan yatagi olmasindan kaynaklanmistir.

Sevr Anlasmasiyla Urla ve Ege Bölgesi Yunanlilar'a verilmistir. 18 Mayis 1919 tarihinde Yunanlilar Izmir'e girerek Urla'yi da isgal etmislerdir. Ancak Türk Milleti, büyük Kurtulus Savasi sonunda tekrar vatan topraklarina katmistir. 12 Eylül 1922 tarihinde Urla düsman isgalinden kurtarilmistir.

 

 

DENIZLI CAMII – Urlanin 7 km kuzeydogusunda bulunan, yaklasik 2000 nufuslu Denizli Mahallesi'ndeki camiidir.

KUTUK MINARE MESCIDI – Yenice Mahalle Kamanli sokaktaki, 1730 tarihinde Koca Mehmet Bin Abdullah Tarafindan yaptirilmis olan mesciddir.

KAMANLI CAMII – Cumhuriyetten önce Urla'nin dis mahallelerinden biri olan Kamanli mahallesinin nufusu, 400 civarindaydi.Kamanli camii ve kulliyesi, su anda terk edilmis durumdadir.

 

FATIH IBRAHIM BEY CAMI – Evliya Celebi'nin belirttigi sadirvanin yaninda oldukca yasli bir cinar agacinin bulundugu, Eski Camii olarak da anilan kulliye,hamam ve mektebi bulunan , Camiatik mahallesi Algan sokaktaki Fatih ibrahim Bey tarafindan insaa ettirirldigi bilinen camiidir. (1828'lerde tamir ettirilmistir.1982'de genel tamirattan gecirilmistir. Caminin alani 510 m2 ve kapasitesi 800 kisidir.)

KILIC ALI PASA CAMII – Yine Evliya Celebi'nin “Carsu icinde Kilic Ali Pasa Camii bir teferrucgah cinari aliler ile hamami muzeyyen olmus kursunlu ve kargir kubbeli bir muferrih camii zibadir”, diyerek soz ettigi Yenice mahalle, Park sokaktaki 16.YY ile tarihlenen camii, 19.YY da tamir edilmis, 1975 yilinda da genel tadilattan gecirilmis, 1992 depreminde hasara ugramistir. (Camii alani 179 m2 ve kapasitesi 400 kisidir.)

RUSTEM PASA CAMII – 1780'lerde Pir Ahmet Camii diye anilan,19.YY'da depremle gövdesi yikilan , tamirinde Bizans dönemi taslari da kullanilan Rustem mahallesindeki camiidir. (Camii alani 81 m2 ve kapasitesi 150 kisidir.)

SADIRVAN - 1818 yilinda Ahmet Bey tarafindan yaptirilan, Kapan camii yakininda bulunan, tavaninda 19.YY Urla manzaralari islenmis yapidir.

KAPAN CAMII – Yenice mahallesi Kapan sokakta yer alan, Haci Turan Camii ya da Unkapani Camii olarak da bilinen, 1554 yilinda yapilmis camiidir..(Alani 235 m2 ve kapasitesi 200 kisidir.)

 

 SAMUT BABA TURBESI - 15.YY'da yapilmis olan turbe, yoreyi islamlastirmak için gelen Musluman bir Özbek babasi olan Samut Baba'nin adiyla anilir . Milli mücadele yillarindan kalan bir hatira, hala dillerdedir.. Hatiraya gore,koyde cok buyuk bir yilan peyda olmus.Türk askerlerine gorunmeyen yilansadece rum halkina ve askerlerine gorunuyormusRumlarin huzuru iyiden iyiye kacmis ve korkudan o yoreyi birakip kacmislarYore halki Tekke koyundaki Rumlari, Türk askerlerinden once Tekke dedesi kovdu,derler..

MUSALLA MESCIDI – Urla'da en eski mescidin,Musalla mescidi oldugu soylenir. Cuma ve bayram namazlari acikta,namazgahta kilinirdi.

BADALAN MESCIDI – 1787 yili Aralik ayinda,imam tayin edilmistir. BadalanMescidi,bu sebeple bilinir..

SUT PINARI – Urla'da Ayos Yorgos kilisesine bagli Ayos Taksiarhos Sapeli'nin ve Kera -Galetyani Meryemanasi ile iliskilendirilen, suyunun emzikli kadinlara ve ozellikle lohusalara iyi geldigine inanilan bir ayazmandir. Sut Pinari(Rumca Kera-Galatyani). Ayazmaninin bu ozelliginin bilhassa Turkler tarafindan benimsendigi ve dogum yapip sutu gelmeyen kadinlarin bu sudan icip, dilekte bulunduklari bilinir.

AHMET AGA CESMESi - 27 Subat 1645 ve 16 Subat 1646 yillari arasinda yapilmis, 1923 yilinda, Urla belediyesi heyeti tarafindan istiklal Abidesi haline getirilmis,halk arasinda Mermerli Cemse olarak bilinen cesmedir.

CESME – Denizli Mahallesi Camii'nin altinda bulunan cesmedir. Eski, antik biraslan agzindan su akmaktadir. Cemsealti'na kadar gelen kaptan-i derya Piri Reis,bu cemse ya da cesmelerle ilgili sunlari soylemistir: “Urla Limani'na girince Kosten Adasi'ni gecip ,Cesmealti'na dumen kir. Demirini,kictan Izmir istikametine at. Bu giridigin liman,yufka sulu limandir.Hava patlasa da, burasi siginaktirTam karsinda, iki ulucinar gorursun.Denizli Koyu'nden gelen suyu akitir. Dibindeki cemseler ki iste,ambarindaki ficilaribu su ile doldurasin vesselam”. (Bu sular,hala akmaktadir.)

ESKI KAMANLI CESMESI – Yenice Mahallesi Kamanli Sokak'ta bulunan eski bir cesmedir. 

UC CESMELER Eski donemlerde,Urla'nin dis mahallelerinden olan Kamanli Mahallesi'nin simdi terk edilmis durumda bulunan Kamanli kulliyesi camii onundeki cesmedir.Su yalagi,tastan oyulmustur.Yine burada,Uc cesmeler bulunmaktadir.

SUNGURLU KOYU CESMESi – Terk edilmis Sungurlu koyunun cesmesidir.

KANLI CESME – Urla Koop Bin Konutlar diye bilinen mevkiiye giris yolunun,saginda bulunan, yilin bilinmeyen bir gununda kan aktigina inanilan cesmedir.

SUNGURLU KOYU - 1920 tarihinden onceki Türk koylerinden simdi terk edilmis olan, 150-200kisi nufusu oldugu bilinen, Urla'nin 3 km dogusunda bulunan yerlesim birimidir. Camii ve hamami yikilmis halde olsa da, hala durmaktadir.

KIZILCA KOYU – Urla'nin 3 km kuzeybatisinda,200-250 nufuslu oldugu bilinen eski Turk köylerinden biridir. Yikik camii enkazi, mezar taslari hala durmaktadir.

URLA'NIN TEK EMLAK OFISI :

Urla kilinç emlak müsavirlik danismanlik hizmetleri “Simdi gayrimenkul sahibi olma zamanidir”, diyorsaniz ya da gayrimenkulunuzun en kisa sürede satilmasini yada kiralanmasini arzu ediyorsaniz,lütfen bizi ziyaret ediniz. 2500 den fazla portföyüyle urla merkezde hizmetinizdedir.

Kilinc Emlak Müsavirlik &Danismanlik Hizmetleri

 

 

KILINC EMLAK MUSAVIRLIK & DANISMANLIK

HIZMETLERI

 

Kilinç 2 is merkezi no:48/13
Urla - Izmir

Tel&Fax: 0232 7545023
Gsm1: 0542 4341314

Genel başvurular E-MAİL: info@urlakilincemlak.com

Özel basvurular E-Mail: erdinckilinc@urlakilincemlak.com

 

Urla merkezde Halk Bankasi karsisinda,kilinc is merkezindeki vestel bayinin sokagindan girince sagda,kilinç 2 is merkezi zemin katinda 2500 den fazla portföyüyle hizmetinizdedir.urla'daki yerimizi detayli olaraktan Urladaki yerimiz ikonuna tiklayaraktan görebilirsiniz.